1. |
Açılış
00:48
|
|||
2. |
Yanılgı
02:10
|
|||
Soğuk bir Aralık, aralanır kapısı gönlümün
Bugün günlerden kaçıncı?
Önemi yok
Yaşam döngüsel bir sağaltım ya da yıpranım
Yıpratılan her gün bir anım
Düşünce gücü yanıltır mı?
Tanrı her yanımda beni mi izliyordu her soluk alışımda?
Bilmiyorum, ancak inandığım tek şey
Kanıtsız bir yargı olamaz yaşantıma mercek
Bir adım daha sabret
Öleceksin en sonunda
İstediğin buydu, değil mi aptal adam?
Yağsa da yağmur olmaz varlığına bir kanıt
Ankara'da yaşanırken çölden kalma bir Kasım
Yaklaş ölüme, bir adım atsan altı tamu
Sıcak yalanla kavrul
Donuyor iliklerim, insan yağmuru
Usumda canlanıyor öldürülen sağduyu
Gökyüzünde yıldız yok bu gece
Ölmüş olmalı, Tanrı ya içimizden biriyse?
Yakarılar boşa, döngel işler usulca
Boşlukların tanrısı ölür kitaplarıyla
Yan kendi cehenneminde
Yarattığın düzen işliyor halk körse
Sen de duyuyor musun Gök Böri'nin seslerini?
Sonunu getirecektir Kayra Han'ın melekleri
Haydi üflesin surunu İsrafil
Yıkabilir belki bir deste iskambil
Senin gücün değil tapılmanın sırrı
Yalandın olmasaydı Kuteybe'nin kılıcı
|
||||
3. |
Tanrı Dağları
02:50
|
|||
Kalıplaşan beyinler
Kan sıvalı düşler, gülüşler
Yalancı sonbaharı resmeder
Kendi kimliğime yabancıyım
Bir andacın tozlu betlerinde kaybolur yüz hatlarım
Sen de kimsin? Aynada soluk resmin
Akıllı tasarımdan şüphen mi var embesil?
Düşünme, inan! İnanç temizler geçmişi
Sorma, yakar ona! Yoksa yakar seni
Ben düşündükçe, sordukça
Beynimde kopuyor fırtına
Ben yanıtlar buldukça
Evren daralıp sığıyordu cebimdeki cüzdana
Ben anladıkça, konuştukça
Çevremde artıyor baskılar
Ben bir gün sustuğumda
Kemiklerim tozlaşıp uçsun Tanrı Dağları'na
Bir bez uçurtma kadar düşlere güvenim
Biraz eseriklidir her kişi
Dümeni elinde bir sarhoşun
Burası batık gemi
Gelgitler arasından doğuyordu Meğri
Günün tünden farkı karanlık olması mı?
Ölümle yaşam farkı beynimin durması mı?
Yalan ve gerçek arası ince bir çizgi var mı?
Ya o çizgide yaşıyorsa Tanrı?
|
||||
4. |
Tamu Yolcuları
03:06
|
|||
Gömdü gerçekleri kişioğlu
Kölesi oldu yarattığı düzenin
Bölündü budunlara, ayrıldı kıta kıta
Sandı dünya merkezi evrenin
Yalanla büyütüldü her bir nesil
Yüzlerinde mutluluk maskesi
Her sabahı öfke selamladı
Kan kusuyor onun selaları
Nakarat:
Gömdüm ben inancımı
Günbegün ölürken açlıktan binlerce insan
Neredeydi tanrı ?
İzliyordur belki bulutlardan, dökülen kanları
Yakardım göklere
Ne yanıt geliyordu ne de im, kayboldum küllerle
Yazgın belirlenmiş, gideceğin taraf da
Ya da çürüyeceksin kimsesiz bir arafta
Çöl kanunları hükmetti
Hükmediyor şuan bile ülkeme
Sormadı kimse neden
Neden hep geriye doğru adımlarımız
Ölümdür bedel yoksa inancın
Kin tohumlarıdır inancın
Çelişki tarlasında yetişti her bet
Ve yararı yalnızca onaydı
Onay verince de halkı
Kan gölünden doğdu 6666
|
||||
5. |
Ankara
03:30
|
|||
Ölüme tapmak gibi sana inanmak
Görmüyorum yüzünü, çünkü gökyüzü kapkara
İçimde bir ses fısıldıyor
Yalnıza döküyor içini ansızın gönülden bir parça
Bir tutam sevgiydi beslediğim sana
O da kayboldu öğütlerin gibi gömüldü toprağa
Yakıldı benliğin armağan oldu yüzyıllara
Yalan denizinde boğulurken Ankara
Ölüm çalar kapını bir gün
Düğüm atılır yaşamına her gün
Süren azalır işledikçe saatler
Dizilir boğazına sözcükler
Yönün belli değil, rüzgar alıp götürür seni
Bu kentin her yeri kanar
Dökülür kalesinden gözyaşı
Ağlıyorsa Ankara utancından olmalı
Yanmalı bu kentin her bir karesi
Aynı sahtelikte gülümsüyor Kızılay ve Dikimevi
İçine işler bu kent ilk görüşte nefreti
Sıhhiye'den aşağısı paranın kölesi
Meşrutiyet Caddesi işportanın kalesi
Başkent sokaklarında sallama servisi
Çiçek de yeşermiyor, ağaçlar kupkuru
Ankara'ya küsmüş olmalı Nisan yağmuru
Ölümle son bulur insan, sonrası yok bunun
Yarın yok olur, yazgı Tanrı'nın oyunu
Kör etmez duyguları inancın yokluğu
Kalbimin dört odasında derin bir uyku
Yaşam bir kurgu tutsağı olduğun
Günlerin sır perdesi, elinden kaybolur
İstemez insan ölmeyi, mezarlıklar dolu
Yumdu gözünü bugün de Azrail korkusu
|
||||
6. |
Kurgandaki Betin
03:08
|
|||
Ölüm kokuyor sokaklar
Kanla besleniyor bu kentte insanlar
Yürüyen bir ölüyüm
Arındım duygulardan
Beyni kemiren inanç ve yalanlardan
Karanlık gecenin konuğu
Bu gece ay intihar yolcusu
Kusuyor yıldızlar evrene nefreti
Doğdukça güneş soğutuyordu tüm evreni
Nakarat:
Bir yanımda yanıyor ateşler
Sonsuz azap, ateşten kadehler
Diğer yanım gök kadar pak
Ama seçim senin değil, kaderi Tanrı belirler
Bir yanımda yanıyor ateşler
Sonsuz azap, ateşten kadehler
Diğer yanım gök kadar pak
Ama düşlediğin gibi bir yer yoksa eğer?
Tabutlarca kin büyüttü din
Savaş çığlığıydı yalvaçının ürettiği
Korku, baskı, güç ve acı
Çağdaş toplumun dört temel kuralı
Sahte tarihi sattı inanç çöplüğü
Tanrıyı oynuyor para, insanın ölümü
Dönümü kaç paradır kanın?
Hesap günü yok, çünkü Tanrı doğmadan öldü
|
Streaming and Download help
If you like Bilge Kağan, you may also like:
Bandcamp Daily your guide to the world of Bandcamp